seni sevmek,
ateşin üstünde yürümek misali
seni sevmek,
bulutlardan yeryüzüne zıplamak misali.
bildiğim tüm duyguları unuturken
rastlamak her sokak başında kendime,
sorular sormak yüreğime,
ve anlatmaktan yoksun kalmak.
bazen en karanlık zindanda aydınlıkla işkence edilmek
ve bazen en yakıcı ateşlerde suyu seyir etmek
yıkılmak en büyük felaketlerden kurtulup,
karıncanın yürüyüşüne tuzla buz olmak.
koşmak bazen cehenneme, bile bile
ardına dönüp bakmadan atmak kendini gayyaya.
korkmamak en cani katilin dahi karşısında
ruhunu bedeninden ayıracak diye.
dedim ya seni sevmek:
dünyanın en bahtiyar adamından
en rezil insanı olmaya benzer.
çoğu kez anlamsızlığında anlam bulmak,
sevgisizlikten yakınmamak;
hayata küfretmemek kadar zor gelir.
ve coğu kezde bir omuzda ağlamak kadar
kolay gelir.
sen sevmek kelimesiyle baş edemezsin
benim sevdiğim çünkü sen değilsin.
git artık, uğraşma benle
ben meşgul bir adamın
en büyük uğraşımdır,
seni sevmek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder