maskeli allâme

maskeli allâme

12 Eylül 2013 Perşembe

Büyüdükçe Değişiyor İnsan



Her zaman ki gecelerden farklı bir gece değildi. Dostlarla buluşulup, dostane bir yemek gecenin başlangıcıydı. Masum muhabbetlerle demlenen dostluk katbekat artarken birimizin daha ayrılık günü gelip çatmıştı. Gülüştük epeyce gülüşlerimizin altında ki hüznü hissettirmeden birbirimize. Havadan sudan derken attık kendimizi sokağa. Şiirlere konu olan o cıvıl cıvıl diye tasvir edilenlerden değil, karanlık puslu desen ne alakaya maydonoz, yani anlayacağınız bildiğimiz sokak ama bizim sokağımız, şöyle üç adımda bir esnafa selam verileninden, çöpçüsüyle bile gece gece muhabbet edileninden. Neredeyse hepsi tanıdık. Molla Hüseyin Abimizin cayı olmadan günün geçmediği, her sabaha eşlik eden Çakır dayıdan alınmış sigarasına kadar, en kzıgın köfteci Tarık Ustasından., en yakışıklı berber Barış abisine kadar... Dedim ya bizim sokak.

Gece ilerlerken sokakta yürümekte cabası hani kalbur üstü gençliği tartışırken farkettik büyüdüğümüzü. İş telaşıyla harman okul bitirme telaşları yahut çoktan biten okulun pişmalığı en çokta bir dostun yeni başlayan üniversite anıları derken çayda demlendi anılarla karışık. E dedi dostlardan biri yarın iş var benim kaçmam lazım, eyvallah paşam görüşürüz yarın. Kalakaldık iki kişi bir dirhem üç çekirdek aman laf salatası hallice zaten ütüleme milletin kafasını neyse nedir dedi. Dostun lafı ağırdır bilirsiniz öyle herseferinde aman dedirtmez.

Ev yolunu tutmuşken ee eşşek değilsin ya bırakırsın bizide heralde muhabbetlerine birde bakkaldan alınan küçük kolalarla sigarada karışınca iş gene eski anılara doğru yelken açmasın mı. Eyvah ki ne eyvah biten üniversite anıları karışınca liseninkilere, eski aşklar  derken girince liseliler birbirine kavgasıydı vesaire ooo paşam gene devirdik gece yarısını. Aman ne olacak siktir et dedi. Malum çağın ilacı değilmi zaten alıştık mı bir sefer durmak yok daha. Dön yine gece yarısı sonrası güzel şehrimin sokaklarına...

Farketmediklerimizin farkına varmaya başlarken ki yalandır bu cümlede farkındayızdır da itiraf edemeyiz hallice, büyüdük demiş bulunduk. Hayda ulan gece yarısı girilirmi bu karmaşık yola. Dur kardeşim bir paket daha alayım bende, devam ettik yola. Meğerse ne kadar değişmişiz, biz değişirken dünyada durmamış tabi oda değişmiş, bizim dünyalarımızın değiştiği gibi ve kardeşim ne kadar çıkarcı adam varmış, meğerse herkesin bizdede bi çıkarı kalmış. E ne zannettin toz pembe hayallerimizin duvarlarını ördüğü küçük dünyamızın yerinde saydığını mı biz büyüdük dünya değişti biz değiştik etraf genişledi ve bu hengamede herkes artık kendi çıkarıyla bütünleşti.

Yalnızız desene sen şuna. Ne zaman yanlız değildikki zaten aslında sahnenin baş rölü değil tek oyuncusu değilmiydik. Seyircileri hep oyuncu zannetmedik mi biz iyi olursak onlarda iyi olur demedik mi? Dedikte öyle olmamış be kardeşim. Eee ne demişler Büyüdükçe değişiyor insan... Hadi eyvallah görüşürüz yarın akşam.