karanlığın son demleriydi tan vaktine yakın
gece güneşi batmak üzereyken
yıpranmış rüzgar kaldırırken sarı yaprakları
hırçın dalgalar vurur kayalara
yıldız yağmuru başlar kimsesiz sokaklarda
haşmetli görünüşlerine aldanma binaların
hepsinde hüzün var hepsi bekçisi günahın
sabâya aşık ve bir o kadar kindardır
gündüzün dostu gecenin mecnunu kuşlar
bir ürperti vurur vücuduma aniden
eserken sabâ rüzgarları cânı gönülden
hıçkırarak ağlarken hüzünlü dolunay
biterdi gece ölürdü yavaştan
bırakırdı yerinin çöküntü aydınlığa
ve doğardı aniden zulmet-i ziyâ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder