maskeli allâme

maskeli allâme

9 Eylül 2015 Çarşamba

Ağırlığı giderek artıyor yağmuru tez canlı, güneşten yoksun gökyüzünün. Fısıltılar içerinden haykırışlara dönüyor dalgası denizin. Bir huşu zuhur etmeliyken katliamları başlıyor öfkelerimin. Gel zamanın git zamanında rastlaşıyor ruhlarımız bir kenar mahalle meyhanesinde içtiğim şarabın kırmızılığı kadar gerçek oluyor o an düşlerim. Bir hüzün şehrinin anne sevgisinde çağrılıyorum yüreğim kırık dökük aşkların güvencesinde. Anımın tadına varıyorum her bakışım ayrı bir coğrafyana denk gelircesine yılgınlığım zamanın yavaş işleyen tesirinde değil bu sefer, ulaşılmazlığının zirvesi puslu olmuyor. Bir dağın vakurluğunda bile değil belkide. Yahut sönük bir sigaranın akşam karanlığına dağılan dumanının kıvrımlarını izlerken keşfe çıkıyorum, acıtan sancıtan tüm güzel düşlerinde. Sonrasında kıyılara çarpmayı beceremeyen dalgalara bırakıyorum kendimi hani o denizin orta yerinde kaybolan cinsten.

Zerafetin beslendiği yerde zerdüştün ateşi var en kor haliyle, tehlike çanlarının sesi duyulmuyor fakat gülüşlerinin etkisiyle. Zaten avcının bir pusuda beklediğini bilseydi hiç salına salına dolanabilirmiydi erken zamanında öldürülen bir ceylan. Yada başına gelecek egzantirik ölüm halini bilseydi insan hiç bu kadar kalbi kırabilirmiydi. Geç farkediliyor bazen şairinde dediği gibi taşın daha doğrusu kayanın fazlasıyla can yakabildiği. Şairlerinde yüreği var diye bilinmiyordu evvelinden sonradan anlayabildik onlarında bizim gibi sevebildiğini. Ah pejmurde geçen zamanımın en güzel tan vakti ah sigaramın dumanının salındığı gece yarım ah koyu kahvenin telvesiz ama bi o kadar lezzetli tarafı karanlığa bu kadar mı yakışırdı gözlerin. Bir cisil yağmur eşliğinde bir şarkı olabilmeyi başarabilirmiydi sözlerin.

Boş kelimelerim gecenin karanlığı gibi bitmek üzere zaten boşuna konuşulur yüreğim kelamları söze girince iyisimi sen sanrılı sizofrenik laflarıma aldırmadan bu gece güzel bir uykuya gömül nöbet bekleyen fazlasıyla kuruntum var benim. Bir de unutmadan rüyalarımda saçlarını toplama sen dağınık daha güzelsin sen rüyanın tam orta yerinde belkide dünya üzerinde ki en realist gerçekliksin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder