Kan çanaklarını biraz aralayabilidim sonunda, zor oldu ama oldu. Bu uykusuzluğumun beşinci gecesi belkide altı anımsayamıyorum. Karışıyor herşey dünya , günler, fikirler ve hayatım. Nasılsın sorusuna bombok diye cevap verirsin ya işte o vaziyetin katlarında bir hali canlandırıyorum hayat romanında. Dünden kalma bir ton fikir kafamı yeterince eziyor. Bunun üzerine katlamalı olarak artan telefonlar ve çevremde ki insanlar. Anlatıyorlar sürekli dertlerini sıkıntılarını. Yüklüyorlar heybeme kendi yaşantılarını. Artık taşıyamıyorum bir mide bulantısı geliyor artık kendimin sıkıntılarını atlatmakata dahi zorluk çekerken zamanın hızlı işleyişi altında birikenler zaten yeterince yaşlanmamı ve ruhumun orospulaşmasına yeterken bir de hayatımın üç kadınının dertleriyle uğraşmak. Off ne zor işmiş arkadaş insan olmak. İnsandan kastım dışarda gördüğünüz homo-sapiensler değil onların sadece adı insan. Onların resmi üniformaları ve fizyolojik ihtiyaçları olmasa sokaka ortasında bileklerini kesmiş bir adamı hastahaneye götürmeyi bırak tenezzül edip 112 yi dahi aramazlar. İyilik nedir bilmezler daha doğrusu bilemezler nasıl bilsinler ki öğrenmemişler öğreten olmamış. Hep kin kusmayı ve şikayet etmeyi bilirler. Oysa ki insanlar biraz daha insan olsa benim gibi iyilik sever enayiler biraz daha azalır toplumda. İyilik sever enayiler kimmidir. Kendi dertlerini kenara koyup başkalarının detlerini dinleyen, Gündüz tebessümler saçıp gece hallerine ağlayanlar, başkalarının işini görürken kendininkini unutanlar ve hep dünyayı değiştireceklerine inananlar iyiliksever enayilerdir.
Yeter artık. Bu gün kapatacağım telefonu ve çıkmayacağım küçük hücremden. Dert değil ya sigaramda var ne güzel iki üç kadehte rakım ben bu günü kendimle beraber geçiririm. Dışardaki insanlardan an itibari ile ilişkimi kestim. Bugün annem hastalıkları için arayamayacak beni, kız kardeşim param bitti demeyecek bana ah bide şu nişanlım yokmu bugün arayıp hayatı bana zehir edemeyecek. O yüzüme gülüp ardımdan atıp tutanlar yüzüme gülemeyecek. Yalnızlıktan bıkmış üç beş adam bana karanlık ve kasvetli rüyalarını anlatamayacak. Beni bugün faşist sanmayacaklar.
Asıl umduğum şey ise bu gece uyuyacak olmam. Uykusuzluğun getirdiği halisilasyonlar bitecek bugun artık ufak adamı görmeyeceğim konuşmayacağım duvarla. İnanmayın bana bu dediklerimin hiçbiri olmayacak ben gene iyilik sever enayi olmaya devam edeceğim. Antidepresanlarımı kullanıp hayatımın 3 kadınının kasvetli yaşam felsefelerini dinleyip çözüm önerisi sunacağım. Eminim bunlar yüzünden bir gün bakırköyede uğrayacağım. Benin sevenler eğerki hala ölmediyseniz kapım size herzaman açık. Benden nefret eden ama bensiz yapamayanlar kapım kapalı olsada kırıp geleceğiniz için size bir maruzatım yok. İyi geceler ey fani dünya eğer böyle bişey mümkünse tabi...
er b
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder