maskeli allâme
12 Ekim 2011 Çarşamba
Umursamaz Adam 1
Diğer sabahlardan farklı bir sabah değildi. Aynı şekilde soğuk ve aynı şekilde anlamsızdı.Cılız gün işığı perdeleri yalayarak çıplak odama doldu. Biraz hüzünlüydü ve birazda kırılgan. Üstüme yapışan sinekleri silip attım elimle, gece gene benden faydalanmışlardı heralde. Alışıktım hiç mızmızlanmadım. Aslında farkkettim ki ben hiç mızmızlanmıyorum. En son mızmızlandığım günü hatırlamıyorum bile. Bu denli bir boşluk vardı hayatımda kimızmızlanmayı, öfkelenmeyi ve hatta gülümsemeyi bile unutmuştum. En son gülümsediğim gün sanki bin yıl önceymiş gibi. E kolay değil o denli meşgulüm ki... Bütün gün boşboş oturmaktan hiç vakit ayıramıyorum diğer işlere tabi bide elime bir sigara alıp kirli sokaklara üstten aşağıya bakmak var. E bide zaman ayırıpta karabasanların beni bıraktığı vakitlerde uyumak tabi ki buna uyumak denebilirse. Bana inanmıyosanız çarşafa sorun, garibim üstünde döne döne paranparça ettim onu. Böyle böyle 24 saatim bitiyor meşgulüm ne yaparsın.
Bu durumdan şikayetçi falanda değilim. Zaten ben hiç şikayet etmem ki ettiysemde hatırlamıyorum zaten. Aman! Diyerek bir kahve yapıyorum kendime herzamankinden sütsüz, kremasız, şekersiz, katran karası, doktorum yani en son 3 sene evvel gittiğim doktorum-ne yapar ne eder hiç bilmiyorum- bana öleceksin içme şu zıkkımı şöyle derdi. Ne yapayım elimde değil, haytta ki tek zevkim bu benim. Zevk, o neydi onuda unuttum ya neyse ama olsun ben böylede mutluyum. Haa mutlusun diyorsunda mutluluk nedir sanki onu biliyorum ama ağızdan çok kolay çıkıyor m-u-t-l-u-l-u-k çok kolay bee. Keşke hayatıma girmeside bu denli kolay ve bu denli basit olsa.
Nafile arkadaş nafile, günün ardından bakınca çok şey yapmışım aferin bana kavgasız, dövüşsüz ve tabiki laklaksız ama çatlak ve soluk dudaklarımdan şu sözde dökülmüyor değil ''Adam sen de!". Hadi ben böyleyim etliye sütlüye karışmam hiç birşeyi tınlamam, etmem, gitmem arkadaş.E senin benden farkın ne, sen benim yaptığımdan ayrı ne yapıyorsun ki. Dur onada cevabım var hemde afilli bir cevap Barış Abiden "Leyleğin ömrü iki laklak, değerler oldu tepe taklak" işiniz gücünüz laklak, şak şak değerlerdense bîhabersiniz. Ah! Siz yokmusunuz siz aslında benden de beter haldesiniz...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder