maskeli allâme

maskeli allâme

16 Mart 2015 Pazartesi



Ağırlığı giderek artıyor üzerine bina edilen telaş ve yakarışın. Korkuları bir bir ele geçiriyor ruhunun derin katmanlarını. Karanlığa teslim olmuş dar sokağında yüreğinin, yavaş adımlarla aşkı aramaya yeltenen adamın sis bulutları ardında ki özğürlüğü görmesi an meselesi. Çan ve ezan seslerine karışık dumanların kapladığı gökyüzünün altında yaşam mücadelesi vermeye başlamadan hemen evvel yitirilen dostlukları aklına geldikçe ağlamamaya yeminli göz pınarları isyanın eşiğindeydi. Karanlık her şeyi gizler diye düşünmesi yeminini bozmasına yetmedi. Usul usul fısıldamaya başladı titrek dallarına ağaçların, yıldız ışıkları sızıyordu aralarında aydınlatmaya yetmiyordu fakat katranlaşan yürekleri. Masumane duygular geliyordu aklına anbean fakat yükselemiyordu içinde ki çocuksu duygular derken karanlık fısıldamaya başladı. Ağaçların aksine siddet ve hiddet doluydu sözleri bir rüzgarın şiddetli kırbaç salvoları gibi.

Yürümeye devam etti rüzgara, karanlığa ve çocuk düşlerine aldırmadan. Ayaklarına takılan umut kırıntılarının üzerine basa basa devam ediyordu çıkmaza ve koyu sisin içerisine doğru. Sesler, fısıltılar ve daha binlerce hissiyat kaplamaya yetmiyordu amaçsız düşüncelerini. Ani bir ürperişle durdu tam ortasında yolun şaşırdı deli düşler, donakaldı sisin kapladığı ağaçlar, fısıltılar yok oldu aniden... Etrafına göz gezdirdi adam boş boş bakınarak ve de şaşkınlık içerisinde. Bembeyaz etrafı yumuşak minderli odada olduğunu farketti üzerinde özensizce giydirilmiş bir deli gömleği...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder